Hava sıcak.
Ruhum üşüyor.
Kalbim yerinden çıkıp yere doğru düşüyor.
Tutamıyorum onu.
Ellerimden kayıp gidiyor.
Göremiyorum kalbimi.
Dilim yine susuyor.
Kalabalık burası.
Benim, senin senin, benim herkesin.
Çok uzaksa mutluluk hiç yola çıkmayalım.
Oturup yan yana hayallerle yaşayalım.
Ulaşamadıklarımızı görelim.
Avunalım.
Aldanalım.
Saçlarım yine dağınık.
Toplayamıyorum kendimi.
Bulamadığım o anlamlar yoksa sende mi?
Hiç duymadığım o sözler sende mi?
Tek gözyaşı sadece sende mi?
Cümleler durmasın!
Özler kelimeler.
Fail-i meçhul bir İstanbul hatırasısın.
Bir hırsız bul bana seni benden çalsın.
Ben o ben yine benle kalsın.
Derdimi yaşasan sende beni anlarsın.
Susarsın.
Ağlarsın.
Yanarsın.
Eğer yoksa yolun, yolumu tıkama.
Eğer yoksa sonun, anlık yaşama.
Bitmemezlik yüklersin hayata.
Şımartırsın nefsini doya doya.
Durma!
Sana karışmam.
Başını çarpacağın duvar ben değilim.
Hayat beni alıntı yaptı.
Etiketlerini üzerime yapıştırdı.
Kâbuslarla tanıştırdı.
Rüyalarla anlamlar kattı.
Dünya hep dönmeyecek.
Onun da durağı var.
Sonun var, sonum var.
Yeni bir gün yeni bir acı daha.
Aklım düşünmekten yana.
Bunlar ders değil sana, bana.
Artık bağırma kimse duymuyorsa.
Ben, gözlerimi kaparım.
Sen, gülersin.
O, bakar.